Blog
Başarısızlıkla Barışmak
- Ağustos 27, 2025
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Adverisement Hobbies izmirykskursları LGS Duyurular LGS Rehberlik Technology Uncategorized YKS Duyurular YKS Rehberlik

Hayatta herkes zaman zaman başarısız olabilir. Bu, yalnızca bazı kişilere özgü bir durum değildir. Öğrenciler için bu başarısızlık bazen düşük bir sınav notu, bazen yanlış bir karar, bazen de bir sorumluluğun yerine getirilememesi şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak birçok öğrenci için hata yapmak, değersiz hissetmeye, utanmaya ve kendine olan güvenin sarsılmasına yol açar. Oysa hata yapmak, öğrenmenin ve gelişmenin doğal bir parçasıdır. Başarısızlık, eksiklik değil; deneyimdir. Asıl önemli olan, bu hatalardan sonra nasıl davrandığımızdır.
Öğrenme süreci düz bir çizgi değildir. Her yeni bilgi, her yeni beceri belirli bir çaba, tekrar ve zaman ister. Bu süreçte hata yapmak, o bilginin veya becerinin tam olarak içselleştirilmesi için gereklidir. Örneğin, bir çocuk bisiklet sürmeyi öğrenirken defalarca düşebilir. Bu düşmeler onun başarısız olduğunu değil, öğrendiğini gösterir. Aynı şekilde bir öğrencinin sınavda yaptığı yanlışlar da onun öğrenme yolculuğunun bir parçasıdır. Hatalar, nerede eksik olduğumuzu gösteren bir pusula gibidir. Onlara kızmak ya da utanmak yerine, onları kullanmayı öğrenmeliyiz.
Başarısızlıkla barışmak demek, kendini koşulsuz kabul etmeyi öğrenmek demektir. Herkes hata yapar ve herkes bazen hedeflerine ulaşamaz. Önemli olan, başarısızlık anlarında kendimize nasıl davrandığımızdır. Kendini yargılamak, “Ben beceremem.”, “Ben başarısızım.” gibi olumsuz inançlar geliştirmek, öğrenmeyi daha da zorlaştırır. Bunun yerine, öğrenci kendine şu soruyu sormalıdır: “Bu deneyimden ne öğrenebilirim?” Bu soru, hatayı bir fırsata çevirmenin kapısını aralar.
Başarısızlık aynı zamanda duygusal dayanıklılığı da geliştirir. Zor bir durumla karşılaşıldığında pes etmemek, tekrar denemek ve ilerlemek, öğrenciyi hem akademik hem de kişisel olarak güçlendirir. Hata yapma korkusuyla hareket eden öğrenciler ise çoğu zaman risk almaktan, soru sormaktan ya da yeni şeyler denemekten kaçınır. Oysa gelişim, konfor alanının dışında başlar. Cesaret, hata yapma ihtimaline rağmen bir adım atabilmektir.
Sonuç olarak başarısızlık, bir son değil; bir duraktır. Bu durakta dinlenmek, düşünmek, öğrenmek ve yeniden yola çıkmak gerekir. Öğrenciler hata yaptıklarında kendilerine yüklenmek yerine bu durumu doğal bir süreç olarak kabul ettiklerinde, hem akademik başarıları artar hem de duygusal olarak daha güçlü bireyler haline gelirler. Hatalardan korkmak yerine onları kucaklamak, gerçek öğrenmenin kapısını açar. Çünkü öğrenmek denemekle başlar, hata yapmakla derinleşir, pes etmemekle tamamlanır.