Blog
Duyguların Rengi: Öğrencilere Duygu Farkındalığı Kazandırmak
- Eylül 3, 2025
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Adverisement Hobbies izmirykskursları LGS Duyurular LGS Rehberlik Technology Uncategorized YKS Duyurular YKS Rehberlik

Günlük hayatımızda birçok duygu yaşarız ama çoğu zaman ne hissettiğimizi tam olarak ifade edemeyiz. Özellikle öğrenciler için bu durum daha da karmaşık olabilir. Sınavlar, arkadaşlık ilişkileri, aile içi iletişim gibi birçok etken duygusal dünyalarını etkiler. Ancak çoğu öğrenci sadece “İyiyim.” ya da “Kötüyüm.” demekle yetinir. Oysa insanın hisleri bundan çok daha renkli ve çeşitlidir. İşte bu noktada duygu farkındalığı devreye girer. Duygularını tanıyan, onları isimlendirebilen ve ifade edebilen bir öğrenci hem kendini daha iyi anlar hem de çevresiyle daha sağlıklı ilişkiler kurar.
Duygu farkındalığı, kişinin kendi iç dünyasını tanımasıyla başlar. Bir öğrencinin ne zaman öfkelendiğini, ne zaman kaygılandığını ya da ne zaman heyecanlandığını bilmesi, bu duygularla baş etme becerisini de geliştirir. Örneğin, bir öğrenci “Kaygılıyım.” diyebildiğinde, bu duyguya yönelik çözüm üretmek çok daha kolay olur. Aksi takdirde bu duygular içe atılır, birikir ve zamanla farklı problemler olarak ortaya çıkabilir. Duygular bastırıldığında değil, fark edildiğinde ve ifade edildiğinde sağlıklıdır.
Okullarda bu farkındalığı artırmak için basit ama etkili yöntemler kullanılabilir. Duygu çarkı adı verilen renkli araçlar, öğrencilerin temel duyguların ötesine geçerek ne hissettiklerini daha net bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olur. Bir öğrenci sadece üzgün değil; hayal kırıklığına uğramış, dışlanmış ya da değersiz hissetmiş olabilir. Bu ayrımı yapabilmek, duyguların doğru anlaşılması açısından çok önemlidir. Ayrıca öğrencilerle yapılan günlük duygusal kontroller, sınıf içinde duyguların konuşulabilir olmasını sağlar. Bir öğretmenin “Bugün nasıl hissediyorsun?” sorusu bile öğrencinin kendine dönmesini ve duygusunu fark etmesini sağlayabilir.
Duygularını tanıyan öğrenciler, sorunlar karşısında daha dirençli olur. Çünkü ne yaşadıklarını ve neden böyle hissettiklerini bilirler. Bu da onların karar verme, iletişim kurma ve stresle baş etme becerilerini güçlendirir. Ayrıca bu öğrenciler empati kurma konusunda da daha gelişmiş olurlar. Kendi duygularını tanıyan bir birey, başkasının ne hissedebileceğini de daha kolay anlayabilir.
Sonuç olarak duygular, bastırılması gereken değil, anlaşılması gereken mesajlardır. Öğrencilerin bu mesajları okuyabilmesi, hem akademik hem de sosyal yaşamlarında daha başarılı ve dengeli bireyler olmalarına katkı sağlar. Duygularını tanıyan bir öğrenci, kendine daha yakın olur ve hayatla daha sağlıklı bir bağ kurar. Duyguların rengini görmek, kendini tanımanın ilk adımıdır.