Blog
KİTAP ÖNERİLERİ – 3
- Aralık 14, 2024
- Yayınlayan: admin
- Kategori: Adverisement Hobbies izmirykskursları LGS Duyurular LGS Rehberlik Technology Uncategorized YKS Duyurular YKS Rehberlik
İnsan Olmak
İnsan Olmak, bireylerin değersizlik duygusundan toplumsal değerlere kadar pek çok sosyolojik konuya ışık tutuyor. Eserde çeşitli psikolojik olgular, akıcı bir üslup kullanılarak aktarılıyor. İnsan psikolojisi; psikoloji, edebiyat, teknoloji ve felsefe gibi alanlara değinilerek ve bireyin aklındaki soru işaretlerine de yer verilerek irdeleniyor. Sosyoloji ve psikolojinin iç içe anlatıldığı pek çok konuya ek olarak yazarın kendi hayat görüşleri ve tecrübeleri de yer alıyor. İnsanın toplumla olan ilişkisi ve kökenlerinden değer yargılarının gelişimine kadar pek çok unsur ele alınıyor. Anlatılan konuların daha rahat anlaşılabilmesi için tanınmış psikologların çalışma ve sözlerine değiniliyor. Toplumsal değerlerin ve aile yapısının insan psikolojisi üzerine etkileri, çeşitli gözlemlerle birlikte detaylı olarak inceleniyor. Geçtan, eserinde bir psikiyatr gözüyle toplumsal ve bireysel sorunlara yönelik öneriler sunuyor. İnsanların kendilerini tanımasına ve anlamlandırmasına rehberlik etmek için kaleme alınan bu eser, psikolojiye ilgi duyan genç ve yetişkin okurlar için eşsiz bir rehber. Siz de İnsan Olmak’ı okurken yaşamınızı şekillendiren düşüncelerin temellerini sorgulamaya başlayacaksınız.
İnsancıklar
Yıl 1846’dır. Genç Dostoyevski, ilk romanı İnsancıklar’ı tamamlar tamamlamaz ev arkadaşı yazar Grigoroviç’e okutur. Grigoroviç o kadar heyecanlanır ki birkaç kez kalkıp Fyodor’un boynuna sarılmak ister; fakat arkadaşının aşırı duygu gösterilerinden hoşlanmadığını bildiği için yapmaz. Grigoroviç ertesi gün romanı yazar ve yayımcı Nekrasov’a götürür; kitaptan çok etkilenen Nekrasov da eleştirmen Belinski’ye… “Yeni Gogol doğdu!” der, Nekrasov, daha kapı ağzında. Aynı günün akşamı, Belinski’ye tekrar uğradığında onu heyecan içinde bulur: “Nerede kaldınız? Nerede bu Dostoyevskiniz? Genç mi? Kaç yaşında? Hemen getirin bana onu!” Belinski’nin evine getirilen yirmi üç yaşındaki genç yazar, daha sonra orada olanları şöyle anlatacaktır: “Ve işte… beni onun yanına götürdüler. Belinski’yi birkaç yıl önce heyecanla okumuştum, ama bana ürkütücü ve sert gelmişti ve benim İnsancıklar’ımla alay edecek diye düşünüyordum. Beni çok saygılı ve ağırbaşlı bir şekilde karşıladı; ama daha bir dakika bile geçmeden her şey bambaşka oldu… Ateşli ateşli, alevli gözlerle konuşuyordu. “Siz kendiniz anlıyor musunuz?” diyordu bana tekrar tekrar, alışkanlığı olduğu üzere bağırarak, “Ne yazmış olduğunuzu anlıyor musunuz?.. Bütün bu korkunç gerçeği, bizlere göstermiş olduğunuz bu gerçeği siz mi düşündünüz? Olamaz, sizin gibi yirmi yaşında birinin bütün bunları anlamış olmasına imkân yok… Gerçeği keşfetmiş ve bir sanatçı olarak ilan etmişsiniz, size bir yetenek verilmiş, yeteneğinizin değerini bilin ve emin olun, siz büyük bir yazar olacaksınız.”Yıl 2013. 167 yıl sonra Dostoyevski her kuşağın başucu yazarlarından olma özelliğini koruyor ve İnsancıklar, onun dünya edebiyatına ilk armağanı…
Sofie’nin Dünyası
Norveçli yazar Jostein Gaarder’in 1991 yılında okuruyla buluşan ölümsüz eseri Sofie’nin Dünyası, felsefi konulara getirdiği yeni soluk ve yaratıcı bakış açısıyla, yayımlandığı günden bugüne ders vermeye devam ediyor. Norveç’teki başarısından sonra 1995 yılından itibaren tüm dünyayı kasıp kavuran eser, sizi felsefe tarihinin en çekici haliyle tanışmaya davet ediyor. İngilizceden Rusçaya, Arapçadan Japoncaya ve Türk dillerine kadar çeşitli dillere çevrilen ve tüm ülkelerde “Çok Satanlar” listelerinin zirvesine oturan Sofie’nin Dünyası, 30 milyondan fazla kopya ile tüm Norveç edebiyatı eserlerinden daha fazla okunma özelliğine sahip.
Felsefi Kuramlar ve Ekoller ile Güçlü Kurgu Bir Arada
Sofie’nin Dünyası; 3 bin yıllık felsefe geçmişini, öyküsel düzleme çekerek didaktik ve bir o kadar da akıcı bir anlatımla ele alıyor. Gaarder’in bu kitapta yakaladığı başarı, yazarın Oslo Üniversitesi’nde felsefe eğitimi alması ve daha da önemlisi bu alanda öğretmenlik yapıyor olmasından ileri geliyor.
Gaarder; Sofie’nin Dünyası’nda felsefenin temellerini, gelişimini ve yüzyıllar içinde geldiği konumu Sophie adlı bir genç kız ve onun hocası Alberto Knox’ın diyalogları şeklinde işliyor. Eserini okullarda verilen felsefe eğitiminin gerekli düzeyde olmadığından hareketle kaleme alan yazar, felsefe hakkında çok daha fazlasının peşinde olanlar için eşsiz bir kaynak olma özelliği taşıyor. Bu kitabı okurken, siz de Sofie’nin her yaştan insanı kucaklayan bilgi dolu dünyasını keşfetmenin tadına varacaksınız.
İnsan Neyle Yaşar?
Kalemiyle topluma ayna tutmayı ve yön vermeyi başarmış bir yazarla tanışmak ister misiniz? O hâlde Lev Nikolayeviç Tolstoy’un dünya çapında bir klasik hâline gelen kitabı İnsan Neyle Yaşar sizi bekliyor. İnsan Neyle Yaşlar; anlattığı derin toplumsal konular, özgün karakterler ve etkileyici üslubuyla elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitaba dönüşüyor. Gelin, sizlere baş ucu kitabınız olmaya aday olacak bu eserde nelerin beklediğinden kısaca bahsedelim.
“İnsan Neyle Yaşar?” adlı kitabı neden okumalısınız?
İnsan Neyle Yaşar; iyilik ve kötülük, doğru ve yanlış, ahlak, yaşam ve ölüm gibi evrensel konulara değiniyor. Eserde, tüccarlık yaparak hayatını idame ettirmeye çalışan Simon ve ailesinin hikâyesi anlatılıyor. Simon, ısınmalarını sağlayacak olan deriyi alabilmek için borçlarını toplamak üzere yola çıkıyor. Yolda çıplak bir adam görüyor ve adamın hâline acıyarak onu evine götürüyor. Michael adındaki bu adam, Simon’ın yanında çalışmaya başlıyor ve bunun üzerine hayatları bambaşka bir yönde ilerlemeye başlıyor. Her sayfasında şaşıracağınız ve bambaşka duygular yaşayacağınız bu eser, gerek üslubu gerek ele aldığı konularla keyifli bir okuma yapmanıza vesile olacak.
Ölü Canlar
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852): Ukrayna’da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Bu yenilik, Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri’nde mizahın yanı sıra yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşünceleriyle şekillendi. Müfettiş adlı oyununda yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya aldı. Gogol, Ölü Canlar adlı romanıyla 19. yüzyıl Rusyası’nda toplumsal düzenin ve bireylerin eleştirisini eşsiz bir başyapıt olarak ortaya koymuştur.